Uçan Ambulans !!

    Hepimizin bildiği bir söz vardır hani çok da sık kullanırız ; ''Gavur yapıyor be kardeşim !'' Anımsadınız değil mi bu sözü. İşte adamlar öyle bir cihaz geliştirmişler ki ilk başta böyle istemsiz bir şekilde bu lafı kullanıyorsunuz. Tam oturuyor çünkü. Ama çok değil 30-40 saniye kadar sonra durup düşününce yahu bu aslında oldukça kolay bir iş yani en azından öyle atla deve değil diyorsunuz. Neyden mi bahsediyorum ? Huzurlarınızdaaa uçan ambulans !!

   
   
    Hollanda'nın Delft şehrinde bulunan Delft University of Technology (Delft Teknoloji Üniversitesi) okuyan Alex Monton tarafından icat edilen daha doğrusu geliştirilen diyelim -neden böyle dediğimi açıklayacağım- bir proje. Henüz prototip halinde olmasına rağmen ciddi sponsorluklar bulmuş bi projedir bu yalnız (bizim ülkemizdekilerin aksine).
    Neyse efendim, nasıl çalıştığını anlatan bir videoları var, elbette videoyu ekledim arzu edenler izlesinler ancak ben yine de açıklamak istiyorum çünkü video kaldırılır silinir bir şey olur sonuçta her şey uçar yazı kalır ;)
   Öncelikle yaşlı bir adam kalp krizi geçiriyor ve yere düşüyor, sonra kızı acil servisi arıyor durumu anlatıyor. Acil serviste konuştuğu adam telefonunuzdan yerinizi saptadık diyor ve bizim pervaneli elemanı yolluyor. Bu arada kızı yönlendiriyor işte, cihaz gelince kız cihazdan elektroşok pedlerini alıyor ayarını acil servisteki merkezden yapıyorlar, telefonda konuştuğu görevli kıza pedleri nereye yapıştıracağını söylüyor sonra veriyor dalgayı adam iyileşip uyanıyor. Mutlu SON !!


 
    İşin hikayesine gelelim şimdi de. Bu Alex denen genç kardeşimiz aslında Alman abilerinden feyz almış zira Almanların 'defikopter' diye bir projesini uzun uzun inceleyip değiştirmişler.
    Merak edenler için ''Defikopter'' ;



    Aralarında ne fark var derseniz Almanlarınki biraz hantal, menzili düşük ve güzel kız yok reklamlarında. Komple dayılar amcalar oynamış. Buna karşın daha kullanışlı çünkü hastanın durumuna göre ilk yardım gereçlerini ekleyip çıkarıyorlar alttaki sepetimsi yerde. Ki bence böyle bir projede olması gereken en önemli artı da bu özellik. Çünkü bizim Alex kardeşin uçan zımbırtısında sadece kalp pedleri var. Hani yılan soksa yine elektrik verecen el mahkum. Ya da boğulan birini düşünsenize altın vuruş gibi ıslak ıslak yiyecek beynine voltajı... Sonuç olarak şekli şemali efsane olan hele ki reklam filmini izleyince yazının başında dediğimiz gibi şaşkınlık ifadelerine boğulduğumuz bu cihazın daha çoook fırın ekmek yemesi gerekiyor gibi görünüyor. Bu aynı şeye benziyor; hani çok seksi bir kadın çıkar ya karşına. Üstelik bir bakmışsın bu hatun enfes de mantı yapıyor. Havalara uçuyorsun gözünden mutluluk yaşları akıyor böyle Japon çizgi filmlerindeki gibi... Ama bir de bakıyorsun ki hatun sadece mantı öğrenmiş. Çin malı telefon gibi kalıyor elinde. Oysa diğeri öyle dudak uçuklatmasa da bir albenisi var üstelik menüsü daha bol ;)
    Sonuç olarak her iki projeyi de beğendik elbette. Her ikisinin de geliştirilmesi gereken çok yönü var. Ancak asıl temennimiz Almanların veya Alex biraderin bişeyler yapmasından ziyade bu ve buna benzer onlarca projeyi kendi topraklarımızda bizim mühendislerimizin geliştirdiğini bir gün görebilmek. Dünyaya ister ticari olsun ister askeri olsun ister toplum yararına olsun teknoloji üreten ülke olma vaktimizin geldiğine, artık bu birikime ve bu enerjiye sahip olduğumuza inanıyoruz umarız sermayedar amcalar da bizim gibi düşünüyorlardır ve desteklerini esirgemezler efendim :)

0 comments:

Yorum Gönder